Sosyal medya… 

Esenyurt’ta meydana gelen katliam gibi baskını muhakkak görmüş, duymuşsunuzdur… 
İki kişinin öldüğü, bir kişinin de ağır yaralandığı o tüyler ürperten baskının failleri derdest edilip, gözaltına alındı… 
Artık bundan sonraki süreci yargı yönetecek… Ve kuvvetle muhtemeldir ki, o caniler  hak ettikleri cezaya mutlaka çarptırılacak… 
Tabi böylesi olayların yaşanıyor ve de insan hayatının bu kadar ucuz hale gelmiş olması, ayrı bir tartışma konusu… 
Biz daha çok İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın bu olayla ilgili olarak dün yaptığı açıklamalara çekmek istiyoruz dikkatleri… 
Çok ilginçtir… 
Esenyurt’taki katliam gibi olaya ilişkin tam 35 bin 368 sosyal medya hesabı incelenmiş… 
Bu hesapların 9 bin 220'sinin bilgisayarlar tarafından yönetilen bot, yani sahte hesap, 5 bin 136'sının FETÖ, 2 bin 898'inin de PKK bağlantılı hesap olduğu belirlenmiş… 
Şöyle diyebilirsiniz: 
- İyi de, bunda ne var ki? Türkiye’de milyonlarca sosyal medya kullancısı var. Ne olmuş yani bunlardan 35 bin 368’i bu katliamı paylaşmışsa? 
Orası öyle, öyle de… 
Kazın ayağı öyle değil işte… 

Bu hesaplar var ya, söz konusu katliam gibi baskın olayından hareketle bir algı yönetimine girişmiş… 
Nedir o algı? 
“Türkiye artık bir huzur ülkesi değil!” 
“Türkiye’de hiç kimsenin can güvenliği yok!” 
“İnsanlar, ekonomik zorluklar sebebiyle borçlarını ödeyemiyor ve mafyavari yöntemlerle hesaplaşmalara gidiliyor!” 
Şimdi! 
Eğer kötü niyetli iseniz, işte bu algı örnekleri üzerinden toplumun huzur ve sükununu bozabilir, insanlar arasında bir korku iklimi oluşturabilirsiniz… 
Bakınız, diyor ki Bakan Bey: 
“FETÖ ve PKK bağlantılı hesaplar…” 
İşte buraya ziyadesiyle kafa yormak lazım… 
Bizlerin sadece vakit geçirmek, eş-dost muhabbeti etmek; anı, fotoğraf ve durum bildirimi yapmak için kullandığımız sosyal medyayı, görün bakın ki, hainler ne için kullanıyor…
Dolayısıyla bu sosyal medya denilen mecrayı doğru okuyabilmeli, iyi analiz edebilmeli ve yapılan her paylaşımı sadece güzel anılardan ibaret olarak görmemeliyiz! 
Mesele çok daha başka!
Mesele çok daha vahim!