SÖZÜN TAMAMI…

 

Dünkü yazımla ilgili bazı taraftar tanıdıklarımla sohbetim oldu. Ziraat Türkiye Kupası konusunda bana katılmadıklarını söyleyen bu dostlarım, kupaya angarya yakıştırması yapmamdan rahatsız olmuşlar. Ucundan köşesinden dünde ifade etmeye çalıştım ama belli ki lafın tamamını söylemem icap etmiş. Genç futbolcularımızın gayreti takdire şayan ama itiraf etmek gerekirse, lig maçlarında boy gösterecek kalibrede değiller. Mevcut kadromuzda öyle kısıtlı ki, duvardan bir taşı çekince komple sistem çökecek şekilde hemde. 
Bu yüzden dün demiştim ki, dua edelim a takımımızda herhangi bir sakatlık yada kart cezası durumu olmasın. Aksi halde genç futbolcularla ligi domine etmemiz imkansız. Öbür türlüsüde zaten bu genç futbolcular kupada çok daha ileriye gidemezdiler zaten. Elendiler, kulüp böylece lüzumsuz masraflar yapmaktan kurtulmuş oldu. Gençlerimizin forma fırsatı bulmaları adına faydalıydı belki ama emin olun bu işin harcı borcunu bile ödemezdi. Üstelik takım içinde kulüp içinde bu kupa maçları bir enerji kaybıydı. Siz ne yaparsanız yapın iki ayrı kulvarda mücadele etmek takımın ve kulübün gücünüde ikiye bölüyordu. Lig maçlarında bu yüzden başarısız olmak gibi bir lüksümüzde olmadığına göre, kupadan elenmemiz en iyisi oldu. 
Hem bu maçlardan rahatsızlık duyan bir tek ben yada Erzurumspor değil ki, tüm kulüpler rahatsız ve bu kupa maçlarının gereksiz olduğunu düşünüyorlar. 
Bu arada bahsini ettiğim taraftar dostlarıma sormayıda ihmal etmedim, en son Erzurumspor’un hangi maçına gittiniz diye, verdikleri cevapta sitemleri kadar ilginçti. İki sene önceki Eyüpspor maçına. Gerisini artık siz düşünün!