Seçimler sona erdiğine göre; hayatın seçimden ibaret olmadığını anlayabiliriz artık…
Hiçbir siyasi parti liderinin eşimizden, dost ve yakınlarımızdan kıymetli olmadığını anlayabiliriz artık.
Birbirimize selam verebilir, hal hatır sorabilir, hatta misafir de olabiliriz…
Seçim bitti ya; gözümüzü bürüyen hırsı, ihtirası, nefreti, kavgayı ve kötücül dili terk edebiliriz artık…
Gülebiliriz mesela, gülümseyebiliriz…
Falanca filan partili diye onu düşman ilan etmekten vazgeçebiliriz…
Siyasi partiler olmadan da hayatın devam ettiğini görebiliriz…
Ayırmamayı, kayırmamayı, sırf başka partili diye çevremizdekilere mesafeli davranmayı da bırakabiliriz…
El ele tutabiliriz, kol kola girebiliriz, yan yana durabilir, aynı safta bir araya gelebiliriz artık…
Kısaca biz olabilir, benim derdimle sen dertlenebilir, senin derdinle de ben dertlenebilirim artık…
Değil mi ama?
Seçim bitti nasıl olsa!
Kendimiz olabiliriz…
Tıpkı eskiden olduğu gibi…
Tıpkı olması gerektiği gibi…
Ne üzücü değil mi böylesi cümleler kuruyor olmak?
Ne kötü değil mi böylesi tavsiyelerde bulunuyor olmak?
Kötü evet, hem de çok kötü…
Çünkü siyaseti öyle bir getirip yerleştirdik ki hayatımızın merkezine; siyasetten başka hiçbir şey düşünemez olduk…
Şükür bitti!
Şükür, şükür kere şükür…