Trafik eğitimi…

 

Sizler de takip ediyorsunuzdur muhakkak… 
Çeşitli zamanlarda yapılan denetimlerde sürücülere işte falanca miktar para cezası kesildiği yönündeki haberleri… 
Çözüm müdür? 
Evet, ama kısmen… 
Yani ihlal edilen bir kuraldan dolayı yaptırımla karşılaşmak, elbette ki caydırıcılık özelliği taşır, ancak ne yazık ki ihlal alışkanlığı bir süre sonra yeniden nükseder… 
Kaldı ki, kesilen cezalar ve rakamlar da bunun göstergesi… Zira ne azalıyor, ne düşüş gösteriyor… 
Dolayısıyla asıl sorun nedir, biliyor musunuz? 
Eğitimdir, eğitim… 
Bireylere trafik ve kural bilinci kazandırabilmektir… 
Siz de görüyorsunuzdur sıklıkla… 
İnsanımızda bırakın direksiyon başına geçip sürat yapmayı, yaya geçitlerini dahi kullanmama alışkanlığı var…
Bir de halen daha tam olarak anlaşılamayan yaya önceliği meselesi var… 
Akan bir trafik içerisinde yolun ortasına atlamak nedir sizce? 
Sürücüye sorarsanız, Erzurum tabiriyle “devamsızlık” ancak yayaya sorarsanız öncelik… 
Oldu mu yani şimdi? 
Hasılı bu ve bunun gibi daha birçok örnek sayar dökeriz, ancak çözüme giden yolda böyle bir sıralama sadece malumun ilamı olur… 
Hal böyle iken dönüp dolaşıp en başa gelelim yeniden… 
Eğitim… 
Eğitim… 
Eğitim… 
İnsanlar trafik bilincini, ehliyeti alıp direksiyon başına geçtikten sonra kazanmaz, kazanamaz!
Trafik bilinci küçük yaşlardan itibaren kazanılır, kurallar küçük yaşlardan başlayarak izah edilir ve anlatılır… 
Aksi halde yazan yazdığıyla, ceza yazılan da, ödediği parayla kalır, o kadar… Ve bu sürecin sonunda kaybeden yine biz oluruz, herkes olur… 
O yüzden okullarda trafik eğitimine özellikle ağırlık verilmeli, insanlar trafik kurallarıyla sırf ehliyet sınavını geçebilmek için tanışmamalı!
Öyle ya!
Ha silahlı terör, ha trafik terörü… 
İkisi de eğitim ve bilinç eksikliğinden kaynaklanmıyor mu sonuçta?