Tuz, yemek, çivi ve çekiç…

Bir sofraya oturduğunuz zaman, tadına bile bakmadan yemeğe tuz ekenleri görmüşsünüzdür mutlaka… 
Aslında bu davranış, o kişinin yaşam tarzına ve anlayışına dönük bir işarettir… 
Birincisi, yemekte doğrudan bir eksiklik olduğuna kanaat getirmiş ve tadına bakma gereği duymadan tuz ekmiştir… 
Emin olun o kişi de kesinlikle önyargı ve gördüğü her çivi için elinde mutlaka bir çekiç vardır… 
Bu bir sorun mudur, evet sorundur… 
Zira sorunların çözüm yolu bu değildir, olmamalıdır… Önce sorunun tespit edilmesi ve ardından çözümü bulunmalıdır… 
Gelelim asıl meseleye ve yine eğitim konusuna… 
Bu zamana kadar eğitim sistemimizde maalesef tuz ve yemek, çivi ve çekiç örneklerinde olduğu gibi hep bir öngörü ve tahmin metodu izlenmiştir… 
Sorunları tespit etmek kimsenin aklına gelmemiş ve sorunların ne olduğu bilinmeden güya çözümler üretilmiştir… 
İşte öğrencilerimiz ve gençlerimiz bu saçma sapan bakış açısı yüzünden bugün birer yarış atına dönüşmüş, okullar arasında bile kaliteli/kalitesiz ayrımı yapılmıştır… 
Bu tablo çerçevesinde artık denilebilir ki; Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitim sistemini içinde bulunduğu bu sorunlu yapıdan büyük ölçüde kurtaracaktır…
Tek beklentimiz, Bakan Tekin’e köstek olunmaması ve önce tespit ettiği sorunların çözümü için atılacak kararlı adımların desteklenmesidir… 
Çok değil, bu reformist yaklaşımı 2-3 yıl sürdürmek demek; eğitim sistemimizin çok üst düzey bir gelişim kaydetmesi demektir… 
Bekleyelim ve görelim… 
Destek mi bulacak yoksa kendisine köstek mi olunacak?