Üstat…

Erzurum Matbaa-Kırtasiye ve Tabelacılar Odası Başkanı Hikmet Karaca’yı tanımayan yoktur… 
O, Erzurum’da “özel isim” mesabesinde akla ilk gelenler ve bu şehrin derdiyle gerçekten dertlenenler arasındadır… 
Bilenler bilir… 
Hikmet Ağabey’in sosyal medya hesabı da, en az kendisi kadar hatırlıdır… Hele bir üstadı var ki, aman Allah’ım! 
Dün yine döktürmüştü o üstat: 
Şöyle ki: 
"Erzurum’da şehir milliyetçiliği büyük bir erozyona uğramış, ‘Bana dokunmayan bin yaşasın’ mantığı hâkim olmuş, liyakat esas ve kavramları hükümsüz hale gelmiş.  Erzurum, ülkenin birçok bölgesinden insanı içerisinde barındıran kadim bir kenttir.  
Kimine göre, ‘Türkiye’nin yıkılmaz kalesi.’ Kimine göre de ‘Öz evlatlarını içerisinde barındırmayan ve göçe zorlayan zor bir şehir.’ 
Erzurum’un sahipsizliğinin yegâne nedenlerinden biri de şehirdeki eşraf yapısının bozulup yok olması ve sorgulamayan bir şehir haline dönüşmesidir. Yaşadığımız kente sahip çıkamadığımız için herkes işine geldiği gibi davranıyor. Kimi iktidarı elinde bulunduran güce göre, kimi de menfaat ve çıkarlarının yoğun olduğu yöne göre yol almaya devam ediyor."  
Evet… 
Bu paylaşımı görünce; üstadın anlattıkları neredeyse 20 yıldır yazıp çizdiklerimizin bir özeti gibi geldi bize… 
-Helal olsun, dedik… 
Ne mutlu Erzurum’a ki, hakikatleri haykıran isimler var… 
Ne mutlu Erzurum’a ki, eğriye eğri, doğruya doğru diyenleri var… 
Ne diyelim… 
Üstadın ağzına ve canına sağlık… 
Ve üstadı bizimle buluşturan Hikmet Ağabey’in de elbette…