VAR MI KAÇMAK?

Yolun sonu mu?

Hayır!

Dünyanın sonu mu?

Yine hayır!

Gönül elbette böyle bir neticeyi yaşamak istemezdi, ancak bir hakikat var ki, olmayınca olmuyor işte…

Hepimiz transfer tahtasının açılmasını çok istedik, yazdık, çizdik, destek verdik, çağrı yaptık, son güne ve hatta son saatlere kadar bile umudumuzu hiç kaybetmedik…

Olmadı, olmadı işte…

Bundan sonraki süreçte başımıza ne gelir, neler yaşarız, onu hep birlikte görürüz zaten... Ancak bu demek değil ki, mücadeleyi bırakacak ve havluyu yere atacağız..

Yok öyle!

Koşmaya devam…

Çalışmaya devam…

Mücadeleye devam…

Bakmayın, Tuzlaspor maçının sonucuna; şansımız yaver gitmedi, eksiğimiz vardı, hoca saha kenarında değildi, falan, filan…

Daha çok maç var önümüzde; unutmayalım ki, öldürmeyen acı bizi çok daha güçlü kılacak…

Kör de olsak, topal da kalsak; hamama girdik bir kere…

Terleyeceğiz, zorlanacağız belki ama devre arasına kendimizi öyle ya da böyle bir şekilde atacağız…

Enseyi karartmanın hiç gereği yok, mantığı da yok elbette…

Takımımızdan, yönetimimizden ve teknik heyetimizden desteğimizi bir an olsun çekmeyeceğiz…

Her zamankinden daha çok destekleyecek, her zamankinden daha çok destek verecek ve yine her zamankinden çok daha fazla arkalarında duracağız…

Var mı öyle hemen pes etmek?

Var mı Karadeniz’de gemileri batırmak?

Var mı somurtmak, kahretmek ve küsmek?

Yok elbette…

Çünkü Dadaş olmak zoru görünce kaçmayı değil, sıkı sıkıya daha da bir sarılmayı gerektirir…

Çünkü Dadaş olmak Erzurumsporlu olmayı ve Erzurumsporlu olmaksa mücadeleye kalınan yerden devam etmeyi gerektirir…

Aklınızda bulunsun diye bir hatırlatma daha!

Erzurum’la ve Erzurumspor’la uğraşanlar kesinlikle iflah olmuyor..

Biz gönlümüzü ferah tutalım yeter ki!