Vaka sayıları geçen haftaya kadar 20 binler düzeyindeydi; hatta bir ara 20 binin altına bile düştü…
Nasıl okundu bu rakamlar?
Herkes sevindi, “salgının kökü kazınıyor” artık yorumları dahi yapıldı…
Biz ne dedik?
“Çok fazla güvenmeyin bu düşüşe!”
Virüsün yeni varyantları çıkıyor, en son çıkan Omicron mesela… Şimdiden dünyanın birçok ülkesinde bu varyanta karşı tedbirler alınmaya başlandı…
Biz ne yaptık?
Telaşımıza konu bile etmedik…
Seleyi suya verip, normalleşmeye bile anormal bir gözle baktık…
Hadi buyurun, buradan yakın!
Vaka sayısı 36 bin!
Zannediyor musunuz ki, bu rakam burada kalacak?
Daha da artacak…
Daha da yükselecek…
Çünkü neden?
Salgınla mücadeleyi bıraktık da, ondan…
Havaların soğuması yüzünden daha çok zaman geçirmeye başladığımız kapalı mekanlar, virüsün tam da aradığı ortamlara dönüştü de, ondan…
Allah aşkına!
Gidip bir geziverin şu AVM’leri…
Kapıdan girişte maske sorarlar; ancak içeride maskeli ziyaretçi sayısı iki elin parmak sayısını bile geçmez…
Soran yok, gören yok!
Müdahale eden yok, hatırlatmada bulunan yok!
Bu yetmezmiş gibi, sıcak sıcak üfleyen klimalar insanların tepesi üstünde çalışıyor…
Söyler misiniz?
Böyle bir ortamda virüs bulaşmasın da, sahi ne yapsın?
Biz AVM dedik ama hemen her yer aynı…
Otobüsler, dolmuşlar, hepsi…
Lokantalar, kafeler, restoranlar, kahvehaneler, kısacası her yer…
Hal böyle iken diyoruz ki;
“Vakalar niye artışa geçti?”
Ne bekliyordunuz?
Vaka sayılarının düşüşe geçeceğini mi?
O halde çok beklersiniz…