Yanlışı nerede yaptık? 

Vay arkadaş!
Nasıl bir topluma dönüştük biz? 
Önceleri sadece sinema filmlerinde karşılaşabileceğimiz görüntüleri, gerçekten yaşanmış şekliyle güvenlik ve cep telefonu kameralarından izliyoruz artık… 
Cinayet…
Yaralama… 
Kadına şiddet… 
Hırsızlık… 
Kavga, kapkaç, vurkaç ve daha neler neler… 
Yahu bu nasıl bir ruh halidir, bu nasıl bir evrilmedir böyle?
Enfeksiyon tedavisi gören kedisi ölmüş diye veteriner hekimin kliniği basılır mı hiç? 
Tekme tokat dövülür mü?
Enjeksiyon için götürdüğü acil serviste iğne yüzünden kızının canı yanmış diye sağlık görevlisi darb edilir mi? 
Nereye gidiyoruz biz böyle?
Neye bürünüyoruz, Allah aşkına söyler misiniz neye dönüşüyoruz? 
Biz ne ara bu kadar tahammülsüz olduk?
Hangi ara unuttuk sevgiyi, saygıyı, şefkati ve merhameti.. 
Hani sabır ve sükût bizim için altındı? 
Hep tembihlemez miydik birbirimize: 
-Öfkeyle kalkan zararla oturur, diye…
Ne oldu?
Ne değişti? 
Öyle değil miydi ama? 
Keskin sirke, küpüne zararlı değil miydi? 
Bir insanı katletmek, insanlığı katletmek değil miydi?  
Bir insanı yaralamak ve zarar vermek günah değil miydi, haram değil miydi? 
Hani kadına el kalkmazdı? 
Hani mazluma dokunulmazdı? 
Hani masuma ilişilmezdi? 
Hani?
Hani? 
Ahlak bizim yüzümüzün akı değil miydi?
Edep, hayâ, töre ve terbiye göz ışığımız değil miydi? 
Helal pusulamız, doğru istikamet yolumuz değil miydi? 
Biz hangi ara harama sarılır ve yanlıştan medet umar olduk? 
Biz nasıl bu kadar yalınlaştık?
Biz nasıl bu kadar yalnızlaştık?
Ve biz nasıl bu kadar sıradanlaştık, söyler misiniz?  
Var mı bir fikri olan? 
Nereye gidiyoruz, nerelere savruluyoruz biz böyle? 
Kimse kimseye selam vermiyor… 
Kimse kimsenin yüzüne bakmıyor artık... 
Biz ki, komşu açken tok yatılmayacağının dersini belleyendik… 
Biz ki, veren elin alan elden üstün olduğunu bilendik… 
Ne ara bu kadar bencil olduk?
Ne kadar çok alırsak, o kadar kârlı çıkacağımız yalanına hangi ara inandık? 
Vesaire… 
Vesaire… 
Uzun sözün kısası mı? 
Acaba biz yanlışı nerede yaptık?