Yaptırım şart!

Hükümetin taşıt fiyatlarındaki anormal artışı durdurmaya yönelik olarak aldığı tedbirler hepimizin malumu… 
Öyle kısıtlamalar getirildi ki, istismarın büyük ölçüde önüne geçildi… Gerçi taşıtların mevcut fiyatları yine de reel rakamlar olmasa bile en azından piyasaların artış diye tabir ettiği o köpük alınmış oldu…
Şimdi!
Herkesin taşıt alma durumu yok, bu bir vakıa!
Ama herkesin evine ve barkına pirinç, bulgur, makarna, sıvı yağ, margarin, kısacası temel gıda maddesi alma ihtiyacı var… 
Sorun da burada zaten… 
İlaveten hayat pahalılığını insanlar için çekilmez hale getiren de yine bu… 
Çünkü denetim ve tedbir yok!
Çünkü fahiş fiyat artışını önlemeye yönelik yaptırım yok!
Yeni yılla birlikte marketlerde fiyatlar aldı başını gidiyor ve bir süredir unuttuğumuz etiket mesaisi yeniden başladı… 
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonda düşüş sürecine girildiği mesajını verirken, raflardaki enflasyon Bakan Şimşek’in gösterdiği istikametin çok uzağında kalıyor… 
Demek ki sorun var!
Demek ki, mesele enflasyon falan değil!
Mesele, tam da apaçık tarifiyle istismar ve insafsızlıktır… 
Maaş artışlarını fırsata dönüştürüp, vatandaşın cebine çökmek, kelimenin tam anlamıyla eşkıyalıktır… 
Ha dağa çıkıp yol kesmişsiniz, ha market raflarındaki etiketlere bindirme yapmışsınız; aynı şey… 
Bundan dolayıdır ki, hükümetin enflasyona karşı verdiği mücadelenin çok daha anlamlı hale gelebilmesi için evvela bu çarpık ve de art niyetli düzenin değişmesi gerekiyor… 
Otomotiv sektörüne nasıl ki çekidüzen verildiyse alınan tedbirlerle, gıda sektörüne dönük adımların da acilen atılması gerekiyor… 
Hem de çok acilen!