YARDIMLAŞMA… 

Ramazan yaklaşıyor malum. 
Bereket ayı geliyor akıllara Ramazan denilince, sonra yardımlaşmak, dayanışmak ve paylaşmak geliyor. 
Bu ayda gücü yeten herkes imkanları ölçüsünde el uzatıp, sofralara aş oluyor, ekmek oluyor. 
Bu doğrultuda şimdiden hazırlık yapmaya başlayanlar da var. Kurumlar gibi, sivil toplum kuruluşları ve kimi işletmeler gibi… 
Yalnız şu hatırlatmayı şimdiden yapmak lazım!
İhtiyaç sahibi birisine ya da bir aileye el uzatırken, uzatılan o eli değil başkalarının, diğer elin görmesi bile zayi ediyor o yardımı… 
Dolayısıyla ne yaparsak yapalım, yardım faaliyetlerine sakın gösterişi, riyayı ve desinler fitnesini karıştırmayalım!
Yardımları el önünde, göz önünde ve objektifler önünde de yapmayalım!
Alan eli teşhir etmeyelim, bu tarz görüntüler vermeyelim, boy-boy fotoğraflarla hikayeler, storyler paylaşmayalım!
Yapmayalım!
İşin sonu buna varacaksa, lazım değil, hiç kimseye hiçbir şekilde yardım eli uzatmayalım, ekmeğimizi bu kafayla paylaşmayalım!
Çünkü tablo böyle olunca ne o yardımın kıymeti harbiyesi kalıyor, ne de uzatılan yardım elinin…
Erzurum tabiriyle: 
-Baba çıksın öyle yardıma!
Kaldı ki, bahsini ettiğimiz yardım organizasyonlarını gerçekten de adına yaraşır biçimde yapan STK’lar da var… 
Öyle güzel, öyle derinden, öyle gizli çalışıyorlar ki, kimse ne yardım alanı görüyor ne de kimin yardım ettiğini.
Erzaklar çoğu zaman ihtiyaç sahibi ailelerin kapılarına bırakılıyor yahut gecenin bir vakti elden teslim ediliyor. 
Kimseler bilmiyor ama, kimsecikler görmüyor. 
Ortada ne mahcubiyet oluyor ne de nefsaniyet. 
En güzeli de bu değil mi zaten?
O halde biz de öyle yapalım!
Verdiğimizi değil başkaları, biz bile bilmeyelim!
Ne dersiniz, hoş olmaz mı?