Yerel seçimler  

Dün sosyal medyayı kolaçan ederken, AK Parti’den yerel seçim hazırlığı başlıklı bir haber dikkatimi çekti. Tam da dün yazdığım köşe yazımla ilgili olduğu için merak ettim ve ne anlatılıyor görmek istedim. 
AK Parti, yerel seçimler için 4 aşamalı bir planla yoluna devam edecekmiş. 922 ilçe ve 32 bin 260 mahallede seçmenin nabzı tutulacakmış. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan genel seçim sonrası başlattığı il ziyaretlerini artıracakmış. Teşekkür ziyaretleri kapsamında en çok oy alınan il ve ilçelere gidecekmiş. İlk durak 15 Ağustos'tan sonra Adıyaman olacakmış.  
2023 şehir buluşmaları kapsamında kabine üyeleri, MYK ve MKYK üyeleri planlı bir program çerçevesinde yoğun şekilde sahaya inmiş. Bakanların il-il yaptığı çalışma ziyaretleri hayata geçiriliyormuş. Öncelik deprem bölgesi olmak üzere saha boş bırakılmıyormuş.
Milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat üyeleri kırsalda da yoğun bir çalışma yapıyormuş. Adeta bir köy taraması olarak hazırlanan çalışma kapsamında yaz ayları saha ayı olarak görülüyormuş.
Deprem bölgesi için özel çalışma yapılacakmış. Konut teslimi hızlanacak, halkın ihtiyaçlarının karşılanması için faaliyetler hızlanacak, sorunların çözümü doğrultusunda bütün talepler alınacak ve sonuca bağlanacakmış.
Bahsettiğim haber ana hatlarıyla böyleydi, zaten haberi görenler de okumuştur. Şimdi 4 aşamalı plana bakınca, bu planın bile halktan ve halkın gerçeklerinden çok uzakta olduğunu hemen fark ettim. 
Sebebine gelecek olursak; ekonomik şartlar ortada, yüksek enflasyon, sürekli yükselen fiyatlar, döviz kurundaki artış ve daha birçok problem ortadayken, AK Parti’nin hiçbir şey yokmuş gibi davranmasını açıkçası benim aklım hiç almıyor. 
Örneğin AK Parti sahada seçmenin nabzını tutacakmış deniliyor haberde. Ben de şunu söylerim, AK Parti 21 yıldır her seçim öncesinde nabız tuttuğunu söylüyor ama yapılan hamlelere bakınca nabız tutma işinin hikâyeden ibaret olduğunu görüyoruz. İnsanlar geçim derdine düşmüş, kiralar almış başını gitmiş, dar gelirli perişan olmuş ve emekliler kazan kaldırmışken, insanların tek derdinin bakanlarla, vekillerle ve MYK üyeleriyle şehir buluşmaları gerçekleştirmek olduğu mu zannediliyor gerçekten? Yani Ankara’dan bakılınca milletin tek eksiği buymuş gibi mi duruyor? Yani ben artık AK Parti’nin A takımından iyiden iyiye şüphe etmeye başladım. Böyle sıkıntılı bir dönemde, iktidar partisine kim böyle bir yol haritası hazırlar acaba diye düşünmüyor değilim. Çok açık konuşuyorum, buraya da yazıyorum; AK Parti yerel seçimlere bu strateji ile giderse, bırakın İstanbul ve Ankara’yı geriye almayı, elindeki birçok kaleyi de kaybeder. Ama AK Parti’deki akıl hocaları belli ki benim/bizim gibi düşünmüyor. Galiba zannediyorlar ki, sandığın ağzı ardına kadar açılmış, onları bekliyor. Tek kelimeyle yazık! Tek kelimeyle günah! Tek kelimeyle ayıp! Bana göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu hususlarda mutlaka bilgilendirilmesi ve memleketin haline dair kendisine anlatılanların Ankara’dan göründüğü gibi olmadığını bildirmesi gerekiyor. Ve yine altını çizerek söylüyorum ki, Türk siyasetine damgasını vurmuş bir lider olan Erdoğan, böyle bir yol haritasını hem de hiç hak etmiyor.