YOL HARİTASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin il başkanları toplantısında bir cümle kurdu:
“Seçimi seçimden önce kazanmak” diye.
Çok doğru bir tanım; çünkü seçimi seçimden önce kazanmak her babayiğidin harcı olmasa gerek.
Şu cümleyi çok rahatlıkla kurabilirim: AK Parti bugüne kadar girdiği seçimlerin neredeyse tamamını seçimden önce kazandı. Buna mukabil sendelediği ve sandalye sayısında azalmanın olduğu seçimleri de kazandı.
Ama bu seçim başka bir seçim olacak, çünkü AK Parti’nin önünde başta ekonomi olmak üzere aşılması beklenen çok büyük sorunlar var.
Önceden de yazmıştım, EYT büyük bir beklenti ve geniş bir kitle.
Kamu çalışanlarının sözleşme meselesi de öyle; neredeyse 10 yıla yakın bir beklenti.
Güncele bakınca, şunu da ifade edeyim; hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, sürekli tırmanan fiyatlar, paranın değer kaybetmesi.
Geçmişte AK Parti girdiği tüm seçimleri kazandı evet ama önünde açıkçası böylesine geniş yelpazeli sorunları yoktu. O yüzden bu seçimin rengini ve kaderini işte bu sorunların çözümüne giden yol belirleyecek.
Uzun yıllar siyasetin içerisinde bulunmuş, yöneticilik bile yapmış birisi olarak belirtmeliyim ki; seçim kazanmak teşkilatlardan başlar. Teşkilatlar, yerel yönetimler, milletvekilleri birbirleriyle uyum içerisinde çalışırlarsa aşılamayacak sorun yoktur. Ve yine AK Parti’yi dışarıdan gözlemleyen birisi olarak şunu söylemeliyim ki, bu heyecan birçok teşkilatta yok maalesef.
Bu yüzden bana göre Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda AK Parti’nin Genel Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki yıl yapılacak seçimler öncesinde mutlaka teşkilatlarla ilgili olarak bir hamle yapmalıdır. Heyecanını kaybetmiş, bölünmüş, gruplara ayrılmış, sorunlarla değil de birbirleriyle uğraşan teşkilatlara bir an önce neşter vurulmalı, dinamik, hareketli, karşılığı ve kabulü olan yöneticiler ve yönetimler derhal işbaşına getirilmelidir.
Çünkü tabanda seçmenle muhatap olacak olanlar teşkilatlardır, bu bakımdan hükümetin yaptıkları ve yapacakları da eksiksiz anlatılmalıdır.
Böyle bir zemin hazırlandıktan sonra AK Parti önündeki bu sorunları da aşarsa, örneğin hayat pahalılığı ve yüksek enflasyona karşı sabit gelirlileri koruma altına alırsa, önümüzdeki seçimleri seçimden önce kazanmış olacaktır.
Bunun altını özellikle çiziyorum, çünkü böyle bir sürecin sonunda AK Parti’nin karşısında kimin ya da kimlerin olacağının hiçbir önemi yoktur.
Yeter ki bu sorunlar çözülsün!