Z Kuşağı bahsine devam 

Z Kuşağı ile ilgili olarak dün kaleme aldığımız yazıya kırılan gençler olmuş, sitem edenler olmuş… 
İyi de neden? 
Biz Z kuşağı denilen tayfaya geri zekalı demişiz diye…
Şimdi!
Z Kuşağı diye isimlendirilen kitlenin bir tarifi var mı, yok! İçeriği tam olarak ne, bilinmiyor, hangi akla, kime ve nasıl hizmet ediyor, bilen yok… 
Eğer Z kuşağı kapsamına girmek için gerekli olan şey yaşsa, bu yaştaki birçok gencin Z kuşağı kavramını reddettiğini bizzat bilenlerdenim… 
Demek ki neymiş?
Z Kuşağı göreceli bir durummuş… Sana göre Z kuşağı olabilen, bana göre olmayabilir… Dolayısıyla bu durumda “Ben Z Kuşağıyım ama geri zekâlı değilim” demek bile kimse kusura bakmasın ama geri zekâlılıktan da öte bir şey... 
Benim evladım da, sözde bu kuşağın kapsamına giren yaşlarda; ama emin olun ben Z kuşağıyım demiyor, Z kuşağıyım diyenlere de en başta kendisi muhalefet ediyor… 
Yazımızı o da okudu: 
Tepkisi ise ne oldu, biliyor musunuz? 
“Anneciğim, az bile yazmışsın!” 
İşte bu tepki gösteriyor ki, Z kuşağı, Türkiye’deki genç nesli etkisiz kılmak ve itibarsızlaştırmak için kurulmuş çok vahim bir tuzak… 
Dolayısıyla bu tuzağa düşen gençler kayıp gidiyor avuçlarımızdan; kalanlarsa yarınlara dair umutlarımız oluyor… 
Anneler!
Babalar!
Z kuşağı denilen saçmalığın sizlere de pazarlanmasına izin vermeyin!
Çünkü Z Kuşağı diye bir şey yok!
Kendisine özgürlük adı altında geri zekâlılık dayatılan bir kuşak var sadece…