Türkiye’yi vuran deprem felaketinin ardından Zorunlu Deprem Sigortası’nın (ZDS) önemi bir kez daha gündem oldu.
Araçlar gibi yapılar için de geçerli olan Zorunlu Deprem Sigortası’na sadece usulen bir gereklilik gözüyle bakıldığını dile getiren uzmanlar, “Elektrik, su ve doğalgaz gibi abonelikler olmasa, deprem sigortası yaptıracak olan da yok!” dediler. Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilde yıkıma neden olan deprem felaketinde ZDS poliçesi bulunan depremzedelerin çok büyük bir avantaj elde ettiklerini kaydeden sigorta acentesi yetkilileri, “Kısa adı DASK olan Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nca yapılan Zorunlu Deprem Sigortası, binaların depremde hasar görmesi halinde maliklerine büyük kolaylıklar sağlıyor, zararını tazmin ediyor. Ancak sigortası bulunmayan yapılar için hiç kimse herhangi bir hak iddiasında bulunamıyor” dediler.
SİGORTAYA BAKIŞ AÇISI
ZDS ile ilgili yapılan en büyük hatanın da, bu sigortaya sadece abonelik için gerekli bir prosedür şeklinde bakmak olduğunu kaydeden uzmanlar, “Vatandaş geliyor, elektrik, su ya da doğalgaz aboneliği için gerekli olan DASK deprem sigortası istiyor. Normal şartlarda dairesi 150 metrekare iken, 30-40 metrekare üzerinden poliçe yaptırıyor. Üstelik işi bittikten sonra sigortayı da yenilemiyor. Halbuki Zorunlu Deprem Sigortası, yapı sahipleri için büyük riskleri ortadan kaldırıyor” diye konuştular.
Erzurum’da bu durumun çok daha dikkat çekici olduğunu ifade eden sigortacılar, “Deprem sigortası sadece büyük depremlerin olduğu süreçlerde akıllara getiriliyor. Bir süre sonra da unutulup gidiyor. Bu sigortanın önemini kavramamız için illa da felaket yaşamamız mı gerekiyor?” diye sordular.