ZORLU 90 DAKİKA

 

Gençlerbirliği maçımıza 3 gün kaldı. Karşılaşmaya her ne kadar ev sahipliğini biz yapacak olsak bile çok zor bir 90 dakikanın bizi beklediğini söyleyebilirim. 
Gençlerbirliği, rakip takım üzerinde çok çabuk baskı kurabilen, çok çabuk hücuma çıkabilen ve ileride anında çoğalabilen bir takım. 
Bölgelerarasındaki geçişleri o kadar hızlı ve akıl dolu ki, siz kaşım gözüm demeden bu takımın kurduğu pusuya düşebiliyorsunuz.
Nitekim Gençlerbirliği’nin başarı grafiği bunu göstermeye yetiyor. Ligin beşinci sırasındalar ve 23 puanları var. Altı tane galibiyetleri, beş tane beraberlikleri, iki tanede mağlubiyetleri var. Bu yüzden karşımızda çok zorlu bir rakibin olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum. 
Erzurumspor’umuza gelince; bizim takımın daha öncede yazdığım gibi, zor rakiplere karşı inanılmaz bir mücadelesi var. Yani ligin en zayıf takımları karşısında ayaklarımız birbirine dolaşırken, çok güçlü rakiplere karşı inanılmaz bir futbol oynayabiliyoruz. Bu bakımdan zorlu Gençlerbirliği maçını düşününce, mavi beyazlı takımımızın bu özelliğinede gözardı etmeden geçemiyoruz. Bu durum aynı zamanda bizi umutlandırıyor, mutlu ediyor. 
Ben inanıyorum ki, Gençlerbirliği karşısındada Dadaş’ın eşsiz mücadelesini görecek ve o karşılaşmadan puanla ayrılacağız. Tabi bu arada bu maçlardan çıkarabildiğimiz kadar puan çıkartmamız gerektiğinide özellikle hatırlatmak istiyorum. Yenilgiye ve puan kaybına tahammülümüz olmamalı ve öyle bir maç çıkarmalıyız ki, Gençlerbirliği Erzurum’a geldiğine ve geleceğine pişman olmalı. 
Bu birazda taraftar desteğiyle oluyor. Hep diyorum, klavye başında kahramanlık olmuyor. Asıl kahraman taraftarlar tribünde belli oluyor.