Yerel Haber Girişi : 24 Şubat 2022 10:03

Tarihi yapıların hali harap!

Tarihi yapıların hali harap!

Erzurum’da çok sayıda tarihi han ve yapı, bakımsızlık ve ihmal yüzünden yıkılıp gitmeyi bekliyor.

Eğitimci ve tarih araştırmacısı Abdurrahman Zeynal, Nazik Çarşı üzerinde bulunan Cennetzade Hanı’nın içler acısı halini takipçileriyle paylaştı. Tarihin bir milletin aynası, maddi ve manevi eserlerinin de göstergesi olduğunu kaydeden Zeynal, “Göstergeler fotoğrafta görüldüğü gibi medeniyetimizde yok olmaya mahkûm edilmiştir. Erzurum'da Nazik Çarşı, bir dönemler tüccarların uğrak yeri, zenginliğin sembolü, ticaretin kalbinin attığı yerdi. Çarşı sağlı sollu hanlarla doluydu. Evliya Çelebi Seyahatnamesin de 72 handan söz ediyordu” diyerek, bu hanlardan birisinin de, Cennetzade Hanı olduğunun altını çizdi.

 

TÜCCARLARIN EN UĞRAK MEKANIYDI

Sosyal medya hesabında Cennetzade Hanı ile ilgili bir paylaşım yapan Abdurrahman Zeynal, “Çok değil, 60 veya 70 yıl önce yolcuların konakladığı tüccarların boy gösterdiği, aşık kahvelerinin misafirlerini ağırladığı bu han zamanla yıkılmaya terk edilmiş, her gördüğümde taşları birer-ikişer eksilmişti. Bugün geçerken yine gördüm. Yine üzüldüm” ifadelerini kullandı.

20 yıl önce tavanları muhteşem ahşap süslemeleriyle benzenmiş olan Cennetzade Hanı’nın yıkılmaya yüz tutmuş bir halde olduğunu ve adeta yıkılması için son bir kazma darbesi beklediğini anlatan Zeynal, bu ve bunun gibi tarihi yapıların, şehrin kimliğini ve dokusunu ifade ettiğini vurguladı. 

 

TARİHİ YAPILARIN YIKILMASI BEKLENMEMELİ!

Öte yandan Nazik Çarşı başta olmak üzere Erzurum’un birçok semtinde bakım ve onarıma muhtaç tarihi yapılar bulunuyor. Büyükşehir Belediyesi’nin sokak sağlıklaştırma projesi kapsamında elden geçirdiği çok sayıda tarihi ve tescilli yapı bulunurken, bu çalışmalar en dikkat çeken şekliyle Yeğenağa Mahallesi’nde ortaya çıkıyor.

Vatandaşlar, Erzurum gibi zengin tarihi geçmişe sahip bir kentte bakıma muhtaç tarihi yapıların bulunmasının bile üzüntü verici olduğunu kaydederek, “Bu ve benzer yapılar yıkılıp gitmeden sahip çıkılmalıdır” dediler.